- 4.263 kez görüntülendi
çorak topraklar kurumuş ağaçlar
suyu çekilmiş göller
ne var ki ayaklarım sağlam
tarla törpüsü köstebekler ve fareler
Mezopotamya’da eritiyor güneş toprağı
ve pamuk toplayan kadınları
eriyor kadınlar güneşte
toprağı temizlemek için
avuçlarım ter döker
bir küle batar parmaklarım
yanar acır sızlar
gizlerim tüm kumrulardan
çölümü ödünç istiyor askerler
ellerinde zeytin dalları beyaz güvercin
uzanıyorum zeytin dalına
incire zeytine ve
geceye düşen yıldızlara
kimmiş barış elçisi aramızda
yaprak mı zeytin mi gül mü yıldız mı
barış
hiç yakın değil Ortadoğu’ya
zeytin dallarından kurşunlar fırlar
vurur gencecik yüreklerin hayallerini
güneş eritirken toprağı ve kadınları
vurulur düşerler zeytin dağından
güneş eritirken toprağı ve kadınları
ihtiyar ödünç istiyor hayatımı
sonbahar gibidir gelecek
sararır yapraklar savrulur gider
güneş eritir kadınları
sen rüzgarın getirdiği yağmur gibi
düşersin çorak topraklara
gençler ödünç istiyor sırlarımı
menekşe gözleri hüzün doludur
yüce ve onurludur gözleri Ortadoğu’nun
kayıp gidiyorsun denizlerine Uzakdoğu’nun
korkuyorum üşüyorum ıslanıyorum
yetim kızlar ödünç istiyor umutlarımı
güneş eritiyor toprağı ve kadınları
kuşlar uçar gider gözlerinin önünden
tutamazsın
zamanı
akıp gider
güneş eritir toprağı ve kadınları