- 4.566 kez görüntülendi
gecenin soyutlanmış renkleri
ilmik ilmik örer imgelerini
yüreğimin üstüne
uzak düşüncelerle savrulur insan
inka mağaralarının
resimli dehlizlerinde
ürpertiyle açar gözlerini
gözleri ışıl ışıldır
resimlere renk katar
cümbüş olur tarihin en uzak iklimleri
sorular sorular vardır
tabletler üzerinde çözülmemiş
uzanır modern çağın bilgelerine
el kadar yakındır kalbim kadar uzak
gün bitiminden sonra
bezginlik başlar ufukta
heyecanlar dinmiş
dağlara çarpan dalgalar yok
şiddetli duygularla örülü denizlerde
kimseler yok
narin sevinçler kalmış köpükler üzerinde
bir de balıkçı tekneleri
korku ve öfke saçıyor
nehrin kabaran suları
titriyor ayakları taş köprülerin
ağaçlar
kaderini paylaşıyorlar ırmağın
toprak
hüzünleri biriktirmiş köklere
gökyüzünden imdat bekleyen
sevgi kuşları birer birer kayıp
çığlıklar
denizden duyulurcasına sessiz
heyecanlar hezeyanlar
kalp titremeleri solumalar
ürpertiler
korkutuyor gözlerini
rüzgar
deniz
ırmak ve sel
sonu yok bu gecede sonsuzluğun
inka mağaraları
hep böyle sessiz
hep böyle kimsesiz
Mustafa KÜÇÜKTEPE