- 3.082 kez görüntülendi
ölüm bir çığlık ölüm bir çığlık
ölüm bir karanlık duygu
gözlerim ah göz bebeklerim alev alev yanıyor
kar fırtınası donduruyordu iliklerimi
kavuruyordu soğuk vücudumu
hançerin üzerine yatırılmıştım upuzun
etraf bembeyazken
şah damarımdan fışkıran kanlar
terletiyordu yerleri eriyordu
beyaz yumaklar altımda
gök kapalıydı kar taneleriyle
kanlarım ince uzun çizgilerle
uzanıyordu karların üzerine
sırlarımı yazıyordu
aşkımı ve sevdamı
umudumu ve korkumu
ölüm karanlık bir duygudur ölüm
hançer ilerliyor sırtımdan yüreğime
damarlarım boş
ölüm
bir ufuk çizgisi bir sonsuzluk
kelimeler hecelenir son anda lisanımda kelepçelenir
nefesim düğümlenir o esrarengiz anda
boğazımda halakalar oluşur
etrafımda ölüm
ölüm
ölüm karanlık bir duygudur
ucu sivri bir hançer saplanıyor bağrıma
çığlık çığlık yanımda ölüm
yaklaştıkça yaklaşır hançer
ilerler yüreğime
ölüm bir sırdır göğsümde büyüyen
ay görünür uzaktan
kanlarıma gülümser
damarlarım boş hasrettir dökülen mısralara
dilim bekler durur
sabır tükendi ışık bitti tahammül izsiz
renkler uçarı gece karanlık
hançer ilerler dalgalanır
ay yalnız ben sessiz
kanlarım bir feryattır
duyan yok
umutlar bekler lisanımın dizgelerini
ses yok
lisanım boğazımda düğümlü
ölüm çığlık çığlık yanımda
ölüm bir karanlık duygu
merhamet yok dayanmak nafile
sessiz bir ufuk
karanlık bir dünya
ruhlar lahitlerde gömülü
şeytan nefis uzak
hançer ulaştı ulaşacak kalbime
ben tek başıma
ölüm çığlık çığlık yanı başımda
ölüm bir sır ben kimsesiz
gözlerim samanyolunu gözler
son kayan yıldız düşer kanlarımın ağına
ucu sivri bir hançer
saplanıyor kalbime
ölüm çığlık çığlık
gök kubbe aksettirir seraba umutlar sönük
yıldızlar kayıp
bu gece
eğlence yasak
bulutlarlar feryat eder yalnızlığa
yaklaşan bir ölüm
hisler yok diller heceliyor nefesi
kanlar çekildi aralıklardan
yüz solgun beyin durgun
saplanan hançer
ölüm çığlık çığlık
yankılanan bir karanlık
bu hançerin adını ölüm koymuş
sevda diye
ölüm bir acı duygu tabutumun içinde
kefenim hançer
yani sevda sırtımda saplı
toprak ölüm kokar
mezarlardan şehirlere
ölüm bir haykırıştır
bir başkaldırıdır
hayata bir çağrıdır insanlara bir mesaj
ufukta bir sonsuzluk çizgisi
bu karanlık nedendir öy1e
ölüm
bir muştudur önden gidenlerden sağ kalanlara
bir bitmeyen haberdir sonsuzluğa
ölüm çığlık çığlık
gök kubbe karanlık
sönmeyen bir heyecanı kucaklayan başlangıç
ölümler tütsü tütsüdür tercih yok yaşam yok
sarmıştır etrafımı ölüm
bir hançerle yad edilen ben
bir sevda kurbanıyım
bir çırpınış hasretiyim bir ölüyüm artık
gönüllerde yer tutmak yok dalgalar yok
gözlerimde
sevinç şuaları yok güneşte
etraf karanlık umutsuz bir gece
bir ölüyüm artık
etraf çığlık çığlık kokuyor
kollarım sarkıyor akan kanlar üzerine
vücudum bitap olduğu yerde
kar üşütmüyor hislerimi eritmiyor
ben eski bir hayat değilim
hüzün saçan bir duygunun feryadıyım ben
ölümcül bir sevdanın haykıranıyım
ben bir duygunun timsaliyim şimdiden
bir duygu
yeni bir hayatı kanlarla adımlayan
bir tohumun kıranıyım sonsuz
bir oluşum zincirinin kanlı eriyim
sevdalardan arta kalan
kanlı bir umudum ben
önden gidenim ben önden
bir sessizlik bir sensizlik bir hicranım ben
Mustafa KÜÇÜKTEPE