- 2.624 kez görüntülendi
Öfke ve kızgınlık insanın fıtri özelliklerindendir. Kızgınlık anında sabredebilmek, öfkelendiğinde onu kontrol altına alabilmek büyük erdemdir. Erdemli bir mümin; sabırlı olan, hemen kızmayan, öfkelenmeyen fakat kızdığı ve öfkelendiği zaman da onu kontrol edebilendir. Yiğit insan ne zaman belli olur? Peygamberimiz yiğit insanın güreşte rakibini yenen değil kızgınlık anında öfkesini yenebilen kişi olduğu belirtmiştir. “Gerçek yiğit, güreşte rakibini yenen kimse değil; kızdığı zaman öfkesini yenen kimsedir.” (Buhârî, Edeb, 76, 102; Müslim, Birr 107, 108) Bu kötü özellikleri kontrol etmek, kendine hâkim olabilmek zor bir iştir. Gerçek mümin ise zor olana taliptir.
Bu kötü özelliklerden kurtulmanın, ortadan kaldırmanın veya ez aza indirmenin bazı yolları vardır. “Kızgınlık ve öfke şeytandandır” diye belirtildiğine göre o anda Allah’a sığınmak en kestirme yoldur. Peygamberimiz kızgınlık anında: “Ben bir söz biliyorum, eğer bu kişi onu söylerse, üzerindeki bu kızgınlık hali geçer. “Eûzü billâhi mine’ş-şeytânirracîm: İlâhi rahmetten kovulmuş şeytandan Allaha sığınırım.” (Müslim, Birr, 109)
Öfke ve kızgınlık hallerinden kurtulmanın yollarından biri de abdest almaktır. Bir hadis-i şerifte şöyle buyrulur: “Öfke şeytandandır. Şeytan da ateşten yaratılmıştır. Ateş ancak su ile söndürülür. Biriniz öfkelendiği zaman abdest alsın.” (Ebu Davûd, Edeb, 3)
Öfkelendiğinde bulunduğu pozisyonu değiştirmek de başka bir yoldur. Peygamber Efendimiz (s.a.s.): “Biriniz öfkelendiğinde, ayakta ise otursun. Yine sakinleşmezse yanı üzerine yatsın” (Ebu Davûd, Edeb, 3) buyurarak, öfkelenen kimsenin o andaki duruş şeklini değiştirmesini tavsiye etmiştir.
Öfkeye hâkim olmanın kızgınlığı gidermenin en etkili yollarından birisi de susmaktır. Zira karşılıklı hakaret vb. kötü sözlerin söylendiği bir münakaşada sabredip karşılık vermemek çoğu kez kavganın büyümeden sona ermesini sağlamaktadır. Hz. Peygamber (s.a.s.), “Biriniz öfkelendiğinde sussun.” (Ahmed İbn-i Hanbel, I, 239) buyurmuştur.
Öfkelendiğimizde, kızdığımızda sabretmek, abdest almak, susmak pozisyon değiştirmek gibi önlemler alarak bu kötü özellikleri kontrol altına almamız gerekir. Sabırlı, teenni ile hareket eden, erdemli müminlerin özelliklerini kuşanmak hem birey hem toplum için en önemli bir gerekliliktir.
Ayrıca öfkelerine hâkim olarak dinimizin uygun görmediği bir davranış sergilemekten sakınan kimseler hem bu dünyada hem de ahirette kazançlı çıkacaklardır. Kur’an-ı Kerim’de bu kazanç, cennet ve mükâfatların en büyüğü olan Allah sevgisi olarak açıklanmıştır: “Rabbinizin bağışına ve genişliği göklerle yer arası kadar olan, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun. Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah iyilik edenleri sever.” (Âl-i İmrân, 3/133-134) Yine Kur’an’da, öfkelendiği zaman bağışlamak, mü’minlerin üstün özellikleri arasında sayılmıştır. (Şûrâ, 42/37)
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) de mü’minleri kızgınlık anında öfkelerini yenip sabretmeye teşvik ederek şöyle buyurmuştur: “Gereğini yerine getirmeye gücü yettiği halde, öfkesini yenen kimsenin kalbini, Allah Teâlâ emniyet ve imanla doldurur.” (Ebu Davûd, Edeb, 3)
Öfkemizi kontrol etmek bize ne kaybettirir ki!
https://www.kayserianahaber.com/-yeni-yigit-insan-ne-zaman-belli-olur-_m5053.html?yazar=2509