- 962 kez görüntülendi
Oruç sadece mideyi aç susuz kalmak bir takım zevklerden uzaklaşmak değildir. Oruç bir farkındalıktır. Rabbimiz için ibadet etmenin şuurlu bir uygulamasıdır. Biz ibadetlerimizi yalnızca Allah için yerine getiririz. Onun dışında her hangi bir şey için yapılan ibadetler geçerli ve makbul olmaz. Sadece ona inandığımız onun emri olduğunun bilinci içerisinde yerine getiririz.
Hazreti Ebubekir kavurucu bir yaz günü oruç tutmuş ve akşam iftar sofrasında sadece bir tas soğuk su vardır. İftar vakti gelince soğuk su ile orucunu açmak için bardağı ağzına götürdü. Fakat bardağı ağzına götürmesiyle bırakması bir oldu. Ve hıçkırıklara boğuldu. Yanındakiler Hz. Ebubekir’in bu haline bir anlam veremediler. Hz. Ebubekir kendine gelince neden bir anda hıçkırıklara büründüğünü sordular.
Hz. Ebubekir şöyle cevap verdi:
“Bir gün Allah Resulü (Sallallahu Aleyhi Vesellem) ile otururken eliyle hareketler yapıyordu. Sanki karşısında birisi varmış gibi ona git diyordu.
-Ya Rasullallah elinizi iter gibi hareket yapıyordunuz? Diye sordum.
Şöyle cevap verdi: “Dünya yanıma geldi kendini bana kabul ettirmek istedi, git dedim kendini bana kabul ettiremezsin dedim. Dünya ise:
-Yeminler olsun sana, sen benden kaçıp kurtulsan senden sonrakiler benden kurtulamayacaklar kendimi onlara kabul ettiririm. Dedi.
Hazreti Ebubekir:
-Bende bu soğuk suyu içerken dünyayı kabul edenlerden mi oldum diye ağladım.
O, soğuk su içerken bunu düşünüyorsa biz soframıza inip kalkan yemekler için ne demeliyiz? Dünyanın kullarıyız dersek doğru olur mu?
Orucu Yaşayanlar, Salih Büte, Kayıhan Yayınları, 2007
Orucu Allah için tutmalıyız. O’nun emri olduğu için, yalnızca O‘na kul olmak için tutmalıyız. Tuttuğumuz orucun farkında olmalıyız. Yoksa sadece aç susuz kalıp kendimizi kandırmış oluruz. Rabbim hakkıyla oruç tutanlardan eylesin.
https://www.kayserianahaber.com/-yeni-ramazan-hikyeleri-5-_m5393.html?yazar=2509