Rahmet ve mağfiret ayı ramazan geldi ve gidiyor. İklimimizi farklılaştıran, alışkanlıklarımızı değiştiren mübarek ayın son günlerindeyiz. Rabbimizin “orucun mükâfatını  ben veririm.” buyurduğu oruçlarımızla, Peygamberimizin “Kim ramazan namazını (teravih) inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek kılarsa onun geçmiş günahları bağışlanır.” buyurduğu  teravih namazlarımızla, “Kim bir oruçluyu iftar ettirirse, oruçlu kadar sevap kazanır. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez.” buyurduğu iftarlarımızla,“O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği ramazan ayıdır.“ hatimlerimizle, Kim yalan konuşmayı ve yalan-dolanla iş yapmayı terk etmezse, Allah o kimsenin yemesini, içmesini bırakmasına kıymet vermez.” emri gereğince kötülüklerden uzaklaşarak, gönül dünyamıza iyilikler ve güzellikler doldurarak bu iklimi elimizden geldiğince güzel bir biçimde yaşamaya gayret ettik. Bayram etmeyi hak ettik. 

Her veda hüzünlüdür. Giden gider kalanlar hüznü yaşarlar. Ramazan iklimine girdik şimdi o iklimden çıkıyor muyuz? Ramazan geldi gidiyor, o gidiyor bizde derin bir hüzün bırakıyor. Bu iklim aramızdan ayrılırken kendimize bazı sorular sormalıyız. Acaba bu bereketli ayda kazancım oldu mu? Kazançlarım ne oldu? Neler kazandım? Bu kazançlarımı nasıl devam ettirebilirim?

Ramazan’dan sonra elveda  oruç denilmemelidir. İmkân ve sağlık ölçüsünde Savm-ı  Davud (bir gün tutup bir gün tutmama), pazartesi perşembe orucu tutma, her ayın başında/ortasında/sonunda tutma gibi nafile oruçlar tutulmalıdır.

Ramazandan sonra teravih namazı kılınmaz ama yatsı namazına, cemaate devam etme belki 20 rekat olmasa da gücü nispetinde nafile namazlara devam edilmelidir.

Ramazan ayı, Kur’an ayı olduğundan çokça Kur’an okunup hatimler indirildi. Bu aydan sonra Kur’anın kapağını kapatıp gelecek ramazan ayına kadar okumamak bir mümine yakışmaz. Bu yüzden sık sık Kur’an okunup hatimler indirilmeye devam edilmelidir.

Ramazan ayında bolca tevhidler, tesbihatlar çekilmişti. Ramazandan sonra da yine tevhidler, zikirler çekilmelidir.

Hayır ve iyilikler sadece Ramazana ait olmamalı hayır hasenat yapmaya iyilikler yapmaya devam edilmelidir.

Zekât ve sadakaların verildiği ramazan ayından sonra da imkânlar ölçüsünde sadaka vermeye devam edilmelidir.

Midemize oruç tutturduğumuz gibi diğer organlarımıza tutturduğumuz orucu Ramazandan sonra organlarımıza tutturmaya devam edilmelidir.

Kötü alışkanlıklardan zararlı bağımlılıklardan kurtulmalı, yalan söylememeli, verilen sözde durmalı, gıybet etmemeli insanların arkasından çekiştirilmemelidir.

Duyarlı, yufka yürekli, ince kalpli olup; fakir/kimsesiz/yoksul insanları gözetip kedi köpek gibi hayvanlara merhametli davranıldığı gibi bu aydan sonra da bütün bu kazanılan güzel hasletler ve duru özellikler devam ettirilmelidir.

Yani Ramazan ikliminde kazandığımız güzel alışkanlıklar, farklılıklar da devam ettirilmeli, her günü ramazan günü, her ayı, ramazan ayı gibi geçirmeye özen gösterilmelidir. 

Rabbim günah, kusur ve hatalarımızı affedip bundan sonraki günlerimizi de ramazan gibi yaşama gücü ve kuvveti nasip etsin. 

https://www.kayserianahaber.com/-yeni-kutlu-iklimden-cikarken_m5403.html