- 2.271 kez görüntülendi
Tüm coşkunluğuyla, rahmet iklimiyle, merhametiyle on bir aydır beklenen geldi. Çoşkun akan nehirler gibi çağlayarak geldi. Hoş geldi sefalar getirdi. Hoş geldin Ramazan!
“Allah’ım Recep ve Şabanı Mübarek Kıl! Bizleri Ramazan ayına ulaştır.” İşte Recep ve Şaban aylarını geride bırakarak Mübarek Ramazan ayına ulaştık. “Recep Allah’ın ayıdır, Şaban benim ayımdır, Ramazan ise ümmetimin ayıdır.” buyurduğu ‘ümmetin’ ayına girmiş bulunuyoruz. Tüm milletimize, tüm İslam alemine, tüm insanlığa hayır ve bereket getirmesini niyaz ederim.
Ramazan ayı neden önemli ve değerli bir aydır? Aslında Allah katında tüm zamanlar birbirinin aynı değil midir? Evet öyledir. Ancak bazı zamanlarda meydana gelen olaylar veya o zamanın içindeki hadiseler, o zaman dilimini diğerlerinden farklı kılmaktadır.
Öncelikli olarak İslam dinini bizlere ulaştıran Peygamberimizin söz, fiil ve davranışlarında Ramazan ayına diğer aylardan farklı bir önem verdiğine tanık olmaktayız. “Resûlullah Ramazan ayında ibâdet husûsunda diğer aylarda görülmeyen bir gayret içerisinde olurdu. Ramazan’ın son on gününde ise kendisini çok daha fazla ibâdete verirdi. Bu günlerde geceyi ihyâ eder, âilesini uyandırır ve izârını bağlardı. (Yâni ibâdet için hazırlıklarını tamamlar ve büyük bir azimle Hakk’a yönelirdi.)” (Buhârî, Fadlu Leyleti’l-Kadr, 5; Müslim, İtikâf, 8)
Ramazan ayı İslam dininin kitabı Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başladığı aydır. “O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği Ramazan ayıdır.” (Bakara Suresi 185) Ramazan, aynı zamanda Kur’an ayıdır. Kur’an-ı Kerîm’in Hz. Peygamber’e indirilmesi Mekke’de Hira mağarasında, milâdî 610 yılı Ramazan ayında başlamış ve Allah Teâlâ’nın uygun gördüğü aralıklar ve münasebetlerle yaklaşık yirmi üç yılda tamamlanmıştır. Âyette geçen “Ramazan ayında Kur’an’ın indirilmesi”nden maksat onun tamamının değil ilk âyetlerinin indirilmesidir; Bakara sûresinin başında olduğu gibi birçok âyette, Kur’an’ın bir parçasına da kitap ve Kur’an denilmiştir.
“Ey iman edenler! Sizden öncekilerin üzerine yazıldığı gibi sakınasınız diye sizin üzerinize de sayılı günlerde oruç yazıldı.” (Bakara 183)
Yüce Mevlâ Müslümanlara oruç ibadetini farz kılmayı murat edince bunun zamanının da ona uygun ve lâyık bir zaman olmasını istemiş, bütün insanlığa son rehber ve irşad aracı kıldığı kitabını vahyetmeye başladığı ayı oruç zamanı olarak seçmiştir.
Oruç, İslam’ın beş temel esaslarından birisidir. Bizden önceki ümmetlere farz kılındığı gibi bize de farz kılınmıştır. Orucumuzu inanarak ve karşılığını sadece Allah’tan bekleyerek tutmamız gerekir. “Kim, inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari, İman 28, Müslim, Sıyam 203) Böyle tutulan oruç geçmişte işlenen günahlar için kefaret olmaktadır.
Oruç ibadeti İslâm’dan önce de bilinen ve İslâm’dakinden farklı da olsa uygulanan bir ibadet idi. Hz. Peygamber’in mensup bulunduğu Kureyş kabilesinden olanlar da âşûrâ günü oruç tutarlardı. Mekke’den Medine’ye hicret edilince burada Yahudilerin de aynı günde oruç tuttukları görüldü. Hz. Peygamber bunun sebebini sordu; “Bugün Allah Teâlâ’nın Mûsâ’yı kurtardığı gündür” dediler. “Bizim Mûsâ ile hak ilişkimiz sizinkinden daha fazla” buyurdu ve o gün kendisi oruç tuttuğu gibi müminlerin de tutmalarını emretti. Bir yıl sonra ramazan orucu farz kılınınca Hz. Peygamber, âşûrâ orucu için “ Dileyen tutsun, dileyen tutmasın” buyurdu. Böylece sözü edilen oruç farz olmaktan çıktı, mendup bir ibadet hükmünü aldı (Buhârî, “Savm”, 69, Müslim, “Sıyâm”, 132-137) .
Kur’an ve Oruç ayı olan Ramazanı iyi değerlendirmeli, oruçlarımızı gereği gibi tutup, teravih namazını kılmalı, hayır ve hasenatı çoğaltmalı, iyilik ve güzellikleri artırmalı, kötülük ve yanlışlıklardan uzaklaşmalıyız. Kuran-ı Kerim’i çokça okumalı, anlamalı ve anladığımızı yaşamalıyız.
Yine Ramazan ayı içerisinde çok önemli mübarek ve kutsal bir gece bulunmaktadır. Kadir gecesi. Kadir gecesi içerisinde kadir bulunmayan bin aydan daha hayırlı bir gecedir. Bu husus Kadir Suresinde şöyle ifadelendirilmektedir. “Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik.Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” (Kadir, 1-5) Kadir gecesi, Kur’an’ın indirildiği ya da indirilmeye başladığı gecedir. Bu gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu, Yüce Allah tarafından ayetlerle insanlara bildirilmektedir.
Dolayısıyla Ramazan ayı insanlar tarafından on bir boyunca sabırsızca beklenmektedir. Affın, rahmetin, mağfiretin sonsuzluğa ulaştığı bu ay elbette inananlarca önemli, ve değerli bulunmakta ve on bir ay boyunca yolu gözlenmektedir.
Hasretle beklenen Ramazan ayı gelmiş bulunmaktadır. Bu ayı hakkıyla değerlendirip arınmanın, bağışlanmanın, cömertliğin, hayırseverliğin, iyi bir insan olmanın vesilesi olarak bilen kişilerden olalım.
https://www.kayserianahaber.com/-yeni-on-bir-aydir-beklenen_m5609.html?yazar=2509