- 2.487 kez görüntülendi
Oruç, Allah katında çok önemli ibadetlerden birisidir. Oruç insanın kendi öz iradesiyle bir çok tat ve lezzetten uzaklaşması ve bunu sırf Allah rızası için yapıyor olmasından dolayı değerli bir ibadet olarak görülmüştür. Her iyilik Kuran’ın ifadesiyle on katından yediyüz katına kadar artırılırken oruç bundan istisna tutulmuştur. “Bu canı bu tende tutan Allah”a yemin ederim ki oruçlunun (açlıktan dolayı değişen) ağız kokusu Allah nezdinde, misk kokusundan daha hoştur. (Allah, oruçlu için şöyle buyurur): “O, yemesini, içmesini ve cinsel isteklerini benim için terk ediyor. Oruç benim içindir. Onun mükâfatını ben vereceğim.” (Buhârî, Savm, 2) Allah oruç tutana sınırsız şekilde karşılığını verecektir. İnsanlardan birçoğu oruçlunun ağız kokusunu sevmez, ondan tiksinirler. Ama bu koku Allah katında misk kokusu gibidir.
Böylesine önemli bir ibadeti yerine getiren müminler için cennetler hazırlanmıştır. Sadece oruçluların gireceği bir ‘reyyan kapısı’ vardır. Hadis-i Şerif’te peygamberimiz şöyle buyurmaktadır: “Cennette Reyyân denilen bir kapı vardır. Kıyamet günü Oruç tutanlar o kapıdan çağırılacaklardır. Kim oruç tutanlardan ise o kapıdan cennete girecektir. Kim de o kapıdan girerse ebedi olarak susuzluk çekmeyecektir.”
“İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele.” (Bakara, 2/25) buyruğu doğrultusunda Hz. Peygamber, kimi zaman Kur’an-ı Kerim’deki âyetlerle kimi zaman da kendi ifadeleriyle ashabına cennet hakkında ayrıntılı bilgiler vermiştir. Buna göre; mü’minler âhiret yurtları olan cennete varınca sekiz kapıyla karşılaşırlar. Cennetin bekçileri tarafından ilk olarak alemlerin efendisi Hz. Muhammed’e açılan bu kapılardan içeri alınırlar. Dünyada işledikleri amellere göre farklı kapılardan çağrılır ve oradan cennete girerler. Allah Resulü şöyle buyurmuştur: “Cennetliklerden her kim namaz ehlinden ise namaz kapısından çağrılır. Cihad ehlinden ise, cihad kapısından çağrılır. Sadaka ehlinden ise, sadaka kapısından çağrılır. Oruç ehlinden ise Reyyan kapısından çağrılır.” Bu müjdeyi duyan Hz. Ebu Bekir (r.a.) “Ey Allah’ın Resûlü! Bir insanın bütün bu kapılardan da çağrılması söz konusu olabilir mi?” diye sormuş ve Allah Resûlü de “Evet, senin de onlardan olacağını ümit ediyorum.” diye cevap vermiştir. (Nesâî, Sıyâm, 43)
Gazeteci Sibel Eraslan konuyla ilgili ‘Reyyan Kapısı’ başlıklı bir yazı kaleme almıştır. Yazının bir kısmını paylaşıyorum. “Latif bir serinlik eşliğinde bekleşen nezaketli bir kalabalık var sanki Reyyan’ın önünde. Kimse kimseyi itelemiyor, izdiham sıkıntısı da yok, alnı sabırsızlıktan terleyen de… Ahenkli su sesleri sarmış Reyyan’ın kanatlarını. Suyun harmonisine karışan, ılık ve sükunetli dua mırıltıları var bir de… Reyyan’ın önünde diz çökmüşler, bekliyorlar öylece. Oruçlular; kuyudan su çeker gibi dua etmekteler sanki, içlerinden koparak, hafif, kibar, mütevazi sesleriyle mırıl mırıl duadalar, birazdan açılmasını bekledikleri Reyyan Kapısının önündeler şimdi… “Herşeyin bir baharı vardır, Ramazan’ın baharı da Kuranı Kerim’dir’’ der arifler. Reyyan Kapısı’nda zaman ilkbahar. Oruçluların zırhıdır Kur’an. Kur’anı Kerim’den okuyarak, hamd ederek, sabırla bekliyorlar Reyyan’ın geniş kanatları altında, sözünde duranlar…” https://www.star.com.tr/ramazan/reyyan-kapisinin-onunde-haber-1118839/
Gerçek anlamda ibadet eden, tuttuğu orucun hakkını veren müminler, oruçlu iken ayrı kaldıkları lezzetlerin kat be kat fazlasıyla cennette ödüllendirilirler. Cennette girerken selam ile karşılanırlar. “Onların (mü’minlerin) kendisine kavuştukları gün, Allah’ın onlara iltifatı, ‘selâm’ (ve Allah’ın azabından bir emân)dır. Allah onlara çok güzel mükâfât (olan cenneti) hazırlamıştır.” Onlara orda ne bir korku ne de bir hüzün vardır. “Buyurun girin cennete, derler, size korku ve endişe olmadığı gibi, siz asla üzüntü de görmeyeceksiniz.” (Araf, 49)
Rabbim bizleri cennete Reyyan kapısından girenlerden eylesin.
https://www.kayserianahaber.com/reyyan-kapisindan-girebilmek_m5656.html